Hayatında aşk
acısı yaşamayan yoktur herhalde. Yaşarken cehennem gibi, geçinceyse rüya gibi
gelir insana. Hiç küçümsenecek bir acı değildir. Ruhun çektiği acı fiziksel
acılardan bile zor gelir bazen insana. Peki nasıl toparlayacağız kendimizi ? Yapılacaklara
geçmeden önce bilimsel açıklamalara bir göz atalım, neden ve nasıl bu kadar acı
çektiğimizi anlayalım:
İlişkinizin
kaç ay ya da kaç yıl sürdüğü önemli değil. Beyin her ayrılıkta aynı tepkiyi
veriyor. İlk günlerde her şey size onu hatırlatıyor: Bir fotoğraf, birlikte gittiğiniz yerler, gün
içinde aklınızdan geçen otomatik düşünceler... Beynin içindeki nöronlar
tetikleniyor ve her şeyde ondan bir iz buluyorsunuz. Beyindeki bu bölüm aynı
zamanda, uyuşturucu ve nikotin bağımlılığında da
tetikleniyor. Anlayacağınız aşık olduğunuz insanı bırakmak, beyinde sigarayı
bırakmak gibi tesir ediyor.
Hissettiğiniz Acı Gerçek
Aşkın beyinde bıraktığı izleri araştıran Einstein College of
Medicine'dan nörolog LucyBrown bu konuda şunları söylüyor: "Romantik reddedilmeler, diğer sosyal
reddedilmelerin verdiği acıdan daha üstündür. Çünkü romantik ilişkiler, beynin
daha ilkel bölümlerinde hissedilir. Acıkmak ya da susamak gibi ilkel
ihtiyaçlarımızla aynı bölgeyi uyarır."
Sevgiliniz sizi terk ettiğinde, bazı fiziksel
değişiklikler de hissetmeye başlarsınız. Omuzlarınıza bir ağrı çöker,
bir türlü gevşeyip rahatlayamazsınız, midenize bir ağrı oturur ve belki bu
hisse bir de batma acısı eklenir. Sanki kötü bir haber almışsınız
gibi...
Ayrılık acısı sırasındaki
beyin aktivitelerini inceleyen iki araştırma da aynı sonuca işaret ediyor:
Ayrılık acısı, beynin fiziksel acıyı hissettiği bölgede yaşanıyor. Beyin vücudu
kontrol ettiği için de acı acıyı çağırıyor. Böylece serbest bırakılan stres
hormonları, hem kalbi, hem sindirim sistemini, hatta bağışıklık sistemini bile
etkileyebiliyor. Bazı nadir görülen vakalarda bu stres kalbi zayıflatıp
şişiriyor, bazen ölüme kadar gidebilen kardiyomiyopati ya da 'kırık kalp sendromu'na yol açıyor.
Neyse ki benzer vakalar nadiren bu tür olaylarla sonuçlanıyor.
Profesör Brown, acı hissinin genellikle
6 ay ile 2 yıl içinde azaldığını söylüyor. Ancak bu acı natürel sürecin bir
parçası. Kaçış yok. Brown, ayrılık acısını
bilimsel olarak daha çabuk atlatmanın da bir ipucunu veriyor: "Biliyorum, bu zor bir süreç ve zaman
alıyor. Ama unutmayın ki sevgilinizden ayrıldığınız andan itibaren iyileşme
süreciniz başlamış demektir. Tamamen iyi hissedene kadar, biraz kağıt-kalem
kullanmanızı öneriyorum. Aklınıza gelen harika anıları değil, eski sevgilinizin
ne kadar kötü alışkanlıkları olduğunu, kabalıklarını, size antipatik gelen
huylarını yazın. Bunu yapmak süreci hızlandıracaktır."
Eve kapanmayın, spor yapın, eğlenceli
şeylere yönelin gibi beylik laflar etmeyeceğim zaten bunların hepsini
biliyorsunuz. Eski mesajlara, fotoğraflara bakmak, whatsapp’ta online olup
olmadığını kontrol etmek, sosyal medya hesaplarına girip gizlice takip etmek de
hiç ama hiç iyi fikirler değil.
Öncelikle onu tanımadan da bir hayatınız
olduğunu, gayet güzel ve mutlu günler geçirdiğinizi kabul etmelisiniz. Allah
sizi özgür yaratmışken başkasının ya da düşüncesinin kölesi olmaya hiç gerek yok.
Mevlana’nın sözlerini bir kez daha
tekrar edelim:
Ayağın kırıldı diye üzülme!
Allah senden aldığı ayak yerine belki sana kanat
verecek.
Kuyu dibinde kaldın diye üzülme!
Yusuf kuyudan çıktı da Mısır’a sultan oldu, unutma!
İstediğin Bir şey; Olursa Bir Hayır,
Olmazsa Bin Hayır Ara…
Kuyu dibinde kaldın diye üzülme!
Yusuf kuyudan çıktı da Mısır’a sultan oldu, unutma!
İstediğin Bir şey; Olursa Bir Hayır,
Olmazsa Bin Hayır Ara…
Lâ tahzen! (Üzülme!)
Bir şey olmuyorsa:
Ya daha iyisi olacağı için,
Ya da gerçekten olmaması gerektiği için olmuyordur.
Ya daha iyisi olacağı için,
Ya da gerçekten olmaması gerektiği için olmuyordur.
Her gün 129 defa “Yâ Latif Celle Celalühü ” okumak iç sıkıntınızın azalmasına,
acının hafiflemesine yardımcı olur.
Aynı şekilde Ayetel Kürsi okumak da çok etkilidir. Hatta suya okuyup sabah akşam
içmenin de sizi çok rahatlattığını göreceksiniz.
Bir kavanoz alıp aklınıza her
geldiğinde, içinizden geçen iyi- kötü her şeyi (mümkünse kötü şeyleri
hatırlamaya çalışalım) küçük kağıtlara yazıp bu kavanoza atın. Birinci ayın
sonunda ikinci kavanoza geçin ve aynı şekilde notlar yazıp bu kez ikinci kavanoza
atmaya devam edin. İkinci ayın sonunda ilk kavanozdaki notları okuyup yakın.
Acınızın ilk günlerden bu yana ne kadar azaldığını göreceksiniz. Yazdıklarınıza
gülmeye başladığınız gün kavanozları kaldırabilirsiniz.
Son olarak, kesin bir biçimde ayrıldığınızı, asla bir daha bir araya gelme
ihtimalinizin olmadığını düşünüyor ve bunun böyle olması gerektiğine gerçekten inanıyorsanız,
son bir çift sözünüz içinizde kaldığından, sadece egonuzu tatmin etmek adına onun sizi
aramasını istiyorsanız şu tılsımı yapabilirsiniz:
Küçük bir kağıda onun adını ve soyadını
yazıp 3 İhlas ve 1 Fatiha okuyup üfledikten sonra kağıdı tamamen yakın. Bunu
deneyip da başarısız olduğumu hiç hatırlamıyorum (çok uzun yıllar önce
yapmıştım şu anda hiç tasvip etmiyorum), hatta birkaç saat sonra beklediğim
telefon gelmiştir. Aklınızdan çıkarmamanız gereken konu bunu yaptıktan sonra
ilişkinin kesin olarak biteceğidir. Yani birini geri döndürme amacıyla
yaparsanız evet belki o insan döner ama
ilişkinizin sonu asla yoktur.
Yolunuz acısız, yolunuz aydın olsun…
Lena
Bir ay sürmez bu kavanoz 2 güne dolar :)
YanıtlaSilKüçük kağıtlara küçük harflerle yazmayı deneyin :)
Silküçük harfle yazmak şart mı
YanıtlaSilHayır, kavanozun çok çabuk dolacağını düşünenler için söyledim :)
Silbu uygulamayı dun denedım ama bı sonuc alamadım
YanıtlaSilSanırım son paragraftan bahsediyorsunuz ? Herkeste hemen sonuç vermeyebiliyor. Ben her denememde çok hızlı sonuç aldım ama bir-iki ay sonra aranan arkadaşlarım oldu. Bir de karşınızdaki kişinin ne kadar inançlı biri olduğuyla da ilgili sanırım.
SilHmm peki arayana kadar tekrar tekrar yapmak lazım mıdır
YanıtlaSilEvet, her gün bir kez tekrarlamalısınız. Duaların kabul olması için sadaka vermek, iyilik yapmak ve kalbi temiz tutmak da önemlidir.
YanıtlaSilÇok soruyorum ama bunun gıbı etkılı baska dua var mı pekı
YanıtlaSilTam olarak ne yapmak istediğinizi bilmiyorum. lenayla@outlook.com adresine maille durumunuzu özetlerseniz daha çok yardımcı olabilirim sanıyorum. Sevgiler...
Sil