15 Kasım 2016 Salı

Aşk Acısı Çekenlere...

Hayatında aşk acısı yaşamayan yoktur herhalde. Yaşarken cehennem gibi, geçinceyse rüya gibi gelir insana. Hiç küçümsenecek bir acı değildir. Ruhun çektiği acı fiziksel acılardan bile zor gelir bazen insana. Peki nasıl toparlayacağız kendimizi ? Yapılacaklara geçmeden önce bilimsel açıklamalara bir göz atalım, neden ve nasıl bu kadar acı çektiğimizi anlayalım:

İlişkinizin kaç ay ya da kaç yıl sürdüğü önemli değil. Beyin her ayrılıkta aynı tepkiyi veriyor. İlk günlerde her şey size onu hatırlatıyor: Bir fotoğraf, birlikte gittiğiniz yerler, gün içinde aklınızdan geçen otomatik düşünceler... Beynin içindeki nöronlar tetikleniyor ve her şeyde ondan bir iz buluyorsunuz. Beyindeki bu bölüm aynı zamanda, uyuşturucu ve nikotin bağımlılığında da tetikleniyor. Anlayacağınız aşık olduğunuz insanı bırakmak, beyinde sigarayı bırakmak gibi tesir ediyor.

Hissettiğiniz Acı Gerçek
Aşkın beyinde bıraktığı izleri araştıran Einstein College of Medicine'dan nörolog LucyBrown bu konuda şunları söylüyor: "Romantik reddedilmeler, diğer sosyal reddedilmelerin verdiği acıdan daha üstündür. Çünkü romantik ilişkiler, beynin daha ilkel bölümlerinde hissedilir. Acıkmak ya da susamak gibi ilkel ihtiyaçlarımızla aynı bölgeyi uyarır."

Sevgiliniz sizi terk ettiğinde, bazı fiziksel değişiklikler de hissetmeye başlarsınız. Omuzlarınıza bir ağrı çöker, bir türlü gevşeyip rahatlayamazsınız, midenize bir ağrı oturur ve belki bu hisse bir de batma acısı eklenir. Sanki kötü bir haber almışsınız gibi...

Ayrılık acısı sırasındaki beyin aktivitelerini inceleyen iki araştırma da aynı sonuca işaret ediyor: Ayrılık acısı, beynin fiziksel acıyı hissettiği bölgede yaşanıyor. Beyin vücudu kontrol ettiği için de acı acıyı çağırıyor. Böylece serbest bırakılan stres hormonları, hem kalbi, hem sindirim sistemini, hatta bağışıklık sistemini bile etkileyebiliyor. Bazı nadir görülen vakalarda bu stres kalbi zayıflatıp şişiriyor, bazen ölüme kadar gidebilen kardiyomiyopati ya da 'kırık kalp sendromu'na yol açıyor. Neyse ki benzer vakalar nadiren bu tür olaylarla sonuçlanıyor.

Profesör Brown, acı hissinin genellikle 6 ay ile 2 yıl içinde azaldığını söylüyor. Ancak bu acı natürel sürecin bir parçası. Kaçış yok.  Brown, ayrılık acısını bilimsel olarak daha çabuk atlatmanın da bir ipucunu veriyor: "Biliyorum, bu zor bir süreç ve zaman alıyor. Ama unutmayın ki sevgilinizden ayrıldığınız andan itibaren iyileşme süreciniz başlamış demektir. Tamamen iyi hissedene kadar, biraz kağıt-kalem kullanmanızı öneriyorum. Aklınıza gelen harika anıları değil, eski sevgilinizin ne kadar kötü alışkanlıkları olduğunu, kabalıklarını, size antipatik gelen huylarını yazın. Bunu yapmak süreci hızlandıracaktır."

 *****
Eve kapanmayın, spor yapın, eğlenceli şeylere yönelin gibi beylik laflar etmeyeceğim zaten bunların hepsini biliyorsunuz. Eski mesajlara, fotoğraflara bakmak, whatsapp’ta online olup olmadığını kontrol etmek, sosyal medya hesaplarına girip gizlice takip etmek de hiç ama hiç iyi fikirler değil.

Öncelikle onu tanımadan da bir hayatınız olduğunu, gayet güzel ve mutlu günler geçirdiğinizi kabul etmelisiniz. Allah sizi özgür yaratmışken başkasının ya da düşüncesinin kölesi olmaya hiç gerek yok.

Mevlana’nın sözlerini bir kez daha tekrar edelim:

Ayağın kırıldı diye üzülme!
Allah senden aldığı ayak yerine belki sana kanat verecek.
Kuyu dibinde kaldın diye üzülme!
Yusuf kuyudan çıktı da Mısır’a sultan oldu, unutma!
İstediğin Bir şey; Olursa Bir Hayır,
Olmazsa Bin Hayır Ara…
Lâ tahzen! (Üzülme!)
Bir şey olmuyorsa:
Ya daha iyisi olacağı için,
Ya da gerçekten olmaması gerektiği için olmuyordur.

Her gün 129 defa “Yâ Latif Celle Celalühü ” okumak iç sıkıntınızın azalmasına, acının hafiflemesine yardımcı olur.

Aynı şekilde Ayetel Kürsi okumak da çok etkilidir. Hatta suya okuyup sabah akşam içmenin de sizi çok rahatlattığını göreceksiniz.

Bir kavanoz alıp aklınıza her geldiğinde, içinizden geçen iyi- kötü her şeyi (mümkünse kötü şeyleri hatırlamaya çalışalım) küçük kağıtlara yazıp bu kavanoza atın. Birinci ayın sonunda ikinci kavanoza geçin ve aynı şekilde notlar yazıp bu kez ikinci kavanoza atmaya devam edin. İkinci ayın sonunda ilk kavanozdaki notları okuyup yakın. Acınızın ilk günlerden bu yana ne kadar azaldığını göreceksiniz. Yazdıklarınıza gülmeye başladığınız gün kavanozları kaldırabilirsiniz.

Son olarak, kesin bir biçimde ayrıldığınızı, asla bir daha bir araya gelme ihtimalinizin olmadığını düşünüyor ve bunun böyle olması gerektiğine gerçekten inanıyorsanız, son bir çift sözünüz içinizde kaldığından, sadece egonuzu tatmin etmek adına onun sizi aramasını istiyorsanız şu tılsımı yapabilirsiniz:

Küçük bir kağıda onun adını ve soyadını yazıp 3 İhlas ve 1 Fatiha okuyup üfledikten sonra kağıdı tamamen yakın. Bunu deneyip da başarısız olduğumu hiç hatırlamıyorum (çok uzun yıllar önce yapmıştım şu anda hiç tasvip etmiyorum), hatta birkaç saat sonra beklediğim telefon gelmiştir. Aklınızdan çıkarmamanız gereken konu bunu yaptıktan sonra ilişkinin kesin olarak biteceğidir. Yani birini geri döndürme amacıyla yaparsanız evet belki o insan döner ama ilişkinizin sonu asla yoktur.

Yolunuz acısız, yolunuz aydın olsun…
Lena


10 yorum:

  1. Bir ay sürmez bu kavanoz 2 güne dolar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük kağıtlara küçük harflerle yazmayı deneyin :)

      Sil
  2. küçük harfle yazmak şart mı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır, kavanozun çok çabuk dolacağını düşünenler için söyledim :)

      Sil
  3. bu uygulamayı dun denedım ama bı sonuc alamadım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım son paragraftan bahsediyorsunuz ? Herkeste hemen sonuç vermeyebiliyor. Ben her denememde çok hızlı sonuç aldım ama bir-iki ay sonra aranan arkadaşlarım oldu. Bir de karşınızdaki kişinin ne kadar inançlı biri olduğuyla da ilgili sanırım.

      Sil
  4. Hmm peki arayana kadar tekrar tekrar yapmak lazım mıdır

    YanıtlaSil
  5. Evet, her gün bir kez tekrarlamalısınız. Duaların kabul olması için sadaka vermek, iyilik yapmak ve kalbi temiz tutmak da önemlidir.

    YanıtlaSil
  6. Çok soruyorum ama bunun gıbı etkılı baska dua var mı pekı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam olarak ne yapmak istediğinizi bilmiyorum. lenayla@outlook.com adresine maille durumunuzu özetlerseniz daha çok yardımcı olabilirim sanıyorum. Sevgiler...

      Sil