سُبْحـانَ اللهِ وَبِحَمْـدِهِ عَدَدَ خَلْـقِه ، وَرِضـا نَفْسِـه
، وَزِنَـةَ عَـرْشِـه ، وَمِـدادَ كَلِمـاتِـه . (ثلاثاً)
“Subhânallâhi ve bihamdihi adede halkıhi, ve rıdâ nefsihi ve
zinete arşihi ve midâde kelimâtihi"
"Yarattıklarının sayısınca, kendisinin razı olacağı kadar,
arşının ağırlığı ve kelimelerinin çokluğunca hamdederek Allah'ı tüm
noksanlıklardan tenzih ederim." (Müslim 4/2090)
“Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve sellem sabah
namazını kıldıktan sonra, Cüveyriye Radı’yallâhu Anha’yı namaz kıldığı yerde
bırakarak çıkıp gitti… Kuşluktan sonra döndüğü zaman baktı ki, Cüveyriye
Radı’yalahu Anha hâlâ bıraktığı yerde tesbih çekmekle meşgul…sordu:
-Senden ayrılıp ,çıkarken bıraktığım yerde hâlâ tesbihe devam mı ediyorsun?
-Evet...?
-Ben senden sonra üç defa şu dört cümleciği söyledim ki; onlarla senin söylediklerin tartıya konsa, benim dediklerim ağır gelirler… O söylediğim cümlecikler şunlardır:
Subhanallâhi ve bi hamdihi adede halkıhi ve rızâe nefsihi ve zinete arşıhi ve midade kelimatîh.”
Hep uzun duaların, zor okumaların daha hayırlı olduğunu düşünme eğilimindeyiz ama bazen en kısa ve kolay olan en hayırlısıdır unutmayalım. Önemli olan yüreğimizde gerçekten hissetmektir. Her duayı bir ihtiyaca ve isteğe bağlamak da çok yanlış, bazen Allah rızası için okumak gerekir ki O zaten gönlümüzden geçen her şeyi, bizim için en hayırlısını bilir...
Kolaylaştırınız! Zorlaştırmayınız!
Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa
düşmeyin!" Hadis/ Buharî, 3:72.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder